8 mart hikayesi ne demek?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Hikayesi

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kökeni, 19. yüzyılın ortalarına, endüstrileşme sürecinde çalışma koşullarının ağırlığına ve kadın işçilerin yaşadığı eşitsizliklere dayanır.

Temel Olay:

8 Mart 1857'de ABD'nin New York kentinde, tekstil sektöründe çalışan kadın işçiler, daha iyi çalışma koşulları, eşit ücret ve daha kısa çalışma saatleri talepleriyle bir grev başlattılar. Ancak bu grev, polis müdahalesiyle şiddetle bastırıldı.

Yangın İddiası ve Önemi:

Bu olaydan yıllar sonra, yine aynı kentte, 25 Mart 1911'de Triangle Gömlek Fabrikası'nda çıkan yangında 120'si kadın olmak üzere 146 işçi hayatını kaybetti. Yangın, güvenlik önlemlerinin yetersizliği ve çalışma koşullarının insanlık dışı olduğunu gözler önüne serdi. Bu olay, kadın işçilerin hakları için mücadele edenlerin sembolü haline geldi ve işçi%20hakları konusunu gündeme taşıdı.

Uluslararası Boyut Kazanması:

1910 yılında Kopenhag'da düzenlenen 2. Enternasyonal Kadınlar Konferansı'nda, Alman sosyalist Clara Zetkin, 8 Mart'ın her yıl "Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi. Bu öneri kabul edildi ve 8 Mart, dünya genelinde kadınların haklarını savunduğu, eşitlik taleplerini dile getirdiği ve ayrımcılık karşıtı duruşunu sergilediği bir gün olarak kabul gördü.

Türkiye'de 8 Mart:

Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır. Günümüzde, kadın%20hakları konusunda farkındalık yaratmak, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmak ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele etmek amacıyla çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.